10 Nisan 2012
“Arılar, karıncalar, uzun yorucu bir gün…”
“Arılar, karıncalar, uzun yorucu bir gün…”
Bugün Van’da geçirdiğimiz
en yoğun ve en dolu dolu olan gündü. Sabah erken saatlerde yola çıkıp Güveçli
Köyüne gittik. Güveçli İlköğretim Okuluna 3. gelişimizdi. Depremde çevre
köylerdeki okullar zarar gördüğü için bu okulda yaklaşık 6-7 okul toplanmıştı.
Sabahçı ve öğlenci gruplar vardı. Bu
yüzden de tarama işi de bayağı uzun sürdü. Bütün gün ordaydık. Birçok sınıfa
girdik, okulun kapanışına kadar. Ama yine bitmedi. Bütün ekip çok yorgundu.
Yeryüzü Doktorlarının
aracıyla şehre dönerken Yeryüzü Doktorlarından Doğan Bey’e bize yemek
ısmarlaması konusunda bayağı ısrar ettik :) Ama o tedbirini almıştı, arabada bizim için alınmış lahmacun ve ayranlar
vardı. Açlığımızı biraz bastırmak için atıştırdık ama Mehmet Hoca güzel bir
yemek için ısrarcıydı :) Doğan Bey de bizi
kırmadı ve Van’a ilk geldiğimizde gittiğimiz Merkez Et Lokantasına götürdü
bizi. Orda yemeklerimizi yedik. Yemek esnasındaki muhabbet gayet ilginç ve
zevkliydi. Mehmet Hoca bize arıların yapısından, kolonilerindeki iş bölümünden,
bal yapışlarından bahsetti uzun uzun. Bunlar bilim dünyasının tasdiklediği ama
sebebini bir türü bilimsel olarak açıklayamadığı Yaradan’ın mucizeleriydi :) İkinci mucizevi mahlûkatımız da karıncaydı.
Mehmet Hoca karınca yuvalarındaki yaralı karıncalar için olan ilkyardım
odalarından bahsetti. Muhabbetimiz bitince otele döndük.
Saat 20.00’da çalışmak
üzere toplandık. Elimizde tasnif etmek, istatistik çıkartmak, incelemek ve en
son dosyalanmak üzere bir sürü dosya vardı. Saatlerce çalıştık. Çaylar peş peşe
gidiyordu :) En son pes ettiğimde saat 02.30’u gösteriyordu.
6,5 saattir çalışıyordum. Mehmet Hoca ve Merve’yi dosyalarıyla baş başa bırakıp
odama çıktım. Ağrılar içinde yattım. Daha sonra telefonumun sesiyle uyandım.
Merve gelmiş ama kapıyı duymamışım, nasıl uyuduysam :) Ona kapıyı açtım. Ter içinde kalmıştım ve
titriyordum… Saate baktım 04.08 idi. Yani Merve 8 saat çalışmış… Of… Tekrar
yatağıma girdim…
Yorumlar
Yorum Gönder