Van Günlüğü 7. Gün

11 Nisan 2012


“Çarşı, pazar ve rapor…”


Bugün Van’daki son çalışma günümüz. Normalde bugün sadece rapor yazacaktık ama Güveçli İlköğretim Okulunda tarama yapmadığımız bazı sınıflar kalmıştı. O yüzden bugün sadece ben ve Merve gittik Güveçliye. Sabah erken saatte Doğan ve Mustafa Bey ile yola çıktık. Doğan Bey her zamanki gibi süper kullanıyordu aracı :)

İkinci ders saatinde vardık okula. Okulda kısa bir tur atıp girilmeyen sınıfları tespit ettik. Merve 2. Sınıflardan bir sınıfa girdi, ben de 7. Sınıflardan birine. Lakin heyecanlı 7. Sınıflar kendi sınıflarına daha önce geldiğimizi unutmuşlar. Ufak bir karışıklıktan sonra doğru sınıfı buldum ama sınıfta sınav olduğu için o ders müdür odasında beklemeye karar verdim. Mustafa Bey ise beni Yeryüzü Doktorlarının konteynerına davet etti. Doğan ve Ender Bey menemen yapıyordu. Kahvaltı yapmadığım için mis gibi koktu bana ama zil çaldığı için gitmek zorunda kaldım :(

Üç ders boyunca 4. Sınıflardan birinde taramayı gerçekleştirdim. Oldukça hareketli çocuklardı. Ders sonunda Merve ile beraber Yeryüzü Doktorlarının aracının yanına gittik. Bir de baktım ki ne kadar kirlenmiş bu araç :) Aracının arkasına “beni yıka Mustafa!” yazdım :) Mustafa Bey kimin yazdığını çok merak etti ama öğrenemedi :)

Mustafa Bey, ben ve Merve hatıra fotoğrafı çektirdik Güveçli ilköğretim Okulunun bahçesinde. Sonra da araca binip otele dönmek üzere yola çıktık. Yolculuk sırasında Merve, Biere Cümle Tamamlama Testini doldurmayı önerdi. Testleri mizahi olarak doldurup öğrencilerin dosyalarının arasına koyduk. Mehmet Hocanın tepkisini çok merak ediyorduk :) Mehmet Bey restorandaki köşemizde dosyalarla boğuşuyordu, bayağı stres olmuştu :)  Bugün girdiğimiz sınıfların dosyalarının tasnifini yaptım, istatistiklerini aldım. Daha sonra otelin pastanesine inip paklava aldım ekibe :) Mehmet Hoca, Merve ve benim cümle tamamlama testlerimizi çalışma esnasında sesli olarak okumaya başladı. Her madde de gülmekten kırılıyorduk :) Daha sonra Mehmet Hoca ile Mustafa Bey’e de testi doldurttuk. Mehmet Hoca bizden intikam almak için gayet hoş(!) cevaplar verdi :) Mustafa Bey ise bazı sorular da duygulandı. Zaten gayet hassas birine benziyor.
Biraz çalıştıktan sonra ekiple beraber dışarı çıktık. Hafif bir yağmur yağıyordu. Tuşba Halk Pazarına gittik. Biraz dolandık. Mehmet Hoca eşi Ayşe Hanım’a şal aldı. Daha sonra başka alışveriş yerlerine gittik. Mehmet Hoca oradan da kızlarına tokalar aldı. Otlu peynir almak için Peynirciler Çarşısına gittik. Herkes otlu peynirini aldı oradaki bir esnaftan. Alışverişten sonra otele döndük.

Saat 19.00 da yemeğe indik Merve ile. Biz yemek yerken Mustafa, Ender ve Doğan Beyler geldi. Yarın son günümüzdü ve Doğan ve Ender Bey ile görüşemeyecektik. Kendileri ile vedalaştık. Biraz garip oldum o anda. Çok alışmışım hepsine… 

Mehmet Hoca uyuyakalmış :) Vedalaşmak için uyandırmış Mustafa Bey. Yemekten hemen sonra çalışmaya başladık. Riskli çocukları, risk boyutuna göre tekrar ayırdık. Yemekten önce Mehmet Hoca’nın cümle tamamlama testindeki bazı cevapları twitterda paylaşmıştım. Müstakbel milli eğitim bakanı çok kızdı :) Dilinden kurtulamadım bütün çalışma boyunca. Baklava aldım kâr etmedi, çay söyledim yine olmadı :) Alıştık biz valilerin, bakanların vs nazına :)

Yorumlar